Antalya, 10.03.2016
‘‘fatura almayan tüketici ve fatura kesmeyen tacir sorumluluğu’’
Tüketicilerin son zamanlarda özellikle hizmet sektöründe yaşadıkları ve mağduriyetlerine neden olan ayıplı işlemlerde tacirin fatura kesmemesi konusunu değerlendiren Tüketici Birliği Federasyonu (TBF) Üyesi ve Antalya Kaza Mağdurları Sosyal Güvenlik ve Tüketici Hakları Derneği (KazaMağdurDer) Genel Başkanı Hukukçu/Ekonomist Ali Körükçü; “tüketicilerin hem yapılan işlemlerin yasal kayıtlara girmesi ile garanti yönetmeliği hususlarını ve hemde vergi usul kanunundaki sorumluluklarını ve yaptırımları dikkate almaları gerekmektedir” dedi.
Tüketiciler herhangi bir ürün satın alırken ürün bedelini ya kredi kartı ile yada faturalarından mahsupla veyahutta nakit olarak ödediklerinde yeni alınan ürünün tüm belgelerini, faturasını, aparatlarını orijinal şekilde almaya özen gösterdikleri halde; ürünlerinin ayıplı olması veyahutta arızalanmaları durumunda, garanti kapsamında yada dışında hizmet almak şeklinde yaptıkları işlemlerde bu hassasiyetlerini maalesef göstermemektedirler. Üstelik hakları ve yapmaları gereken hususlarda da doğru yolu seçmedikleri için mağdur olmaktadırlar.
Satın aldıkları ürün yada herhangi bir hizmet bedeli için karşı taraf tacirin fatura vermemesi ve bizim de bu konuda duyarlı olmayarak fatura almamamız yasal açıdan her iki tarafı da suçlu duruma düşürmektedir. Vergi kanunları fatura almayana da vermeyene de gerekçesi ne olursa olsun ceza kesmek üzerine yapılandırılmıştır. Ancak genelde tüketiciye ceza kesilmez. Hatta tüketiciye ceza kesilmesini engellemek için tespiti vergi incelemesininde yetkili üst düzey dediğimiz memurlarca yapılması kanunda şart koşulmuştur.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 231/5. maddesinde; “Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami 7 gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır”.
Aynı Kanun’un 353’üncü maddesinde ise; verilmesi ve alınması icabeden fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ile serbest meslek makbuzlarının verilmemesi, alınmaması veya düzenlenen bu belgelerde gerçek meblağdan farklı meblağlara yer verilmesi halinde; bu belgeleri düzenlemek ve almak zorunda olanların herbirine, her bir belge için 10.000.000 (200 TL) liradan aşağı olmamak üzere bu belgelere yazılması gereken meblağın veya meblağ farkının %10'u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilir” hükümleri yer almaktadır.
Tüketiciye fatura kesmeyen ve mesafeli satışlarda fatura göndermeyen veyahut başka kötüniyetli, hileli yollarla bundan kaçınan tacir için izlenmesi gereken yasal yollar şöyle olmalıdır: Öncelikle tüketici, ürün satışı yapan veya hizmet veren tacire ihtarname çekerek ve 7 gün içerisinde fatura kesmezse hakkında yasal işlem yapılacağını ve dava açılacağını karşı tarafa bildirmelidir. Şayet fatura düzenlenip de tüketiciye gönderilmezse tüketici bir dilekçe yazıp ilgili vergi dairesine bildirirse ceza almaktan kurtulacaktır. Çünkü tüketicinin fatura alamamış olması insiyatifinde olmayıp karşı tarafın vermemesinden kaynaklanmaktadır. İlgilinin ihtarnamesi ve şikayet dilekçesi de bunun kanıtıdır.
Tüketiciye herhangi farklı bir durumda fatura almaması-alamaması nedeniyle bir idari para cezası gelirse bu durum tüketicinin doğru yolu izlemeyerek yaptığı işleminden dolayıdır. Ceza kişiye posta yolu ile tebliğ edilir. Gelen tebligatta itiraz süresi ve şekli belirtilir. 2577 sayılı yasadaki idari dava açma ile ilgili hükümler hem idare hem de vergi mahkemeleri için hemen hemen aynıdır. Tüketici vergi mahkemesine başvurmalı yada cezaya ilişkin bir dilekçe yazarak Vergi Usul Kanunun 376. maddesi gereğince bunu ödemek istediğini belirtmelidir. Böylece cezanın üçte biri kadar indirim yapılacak ve 2/3 lük kısmı ödenecektir.
Ali KÖRÜKÇÜ / Gn.Bşk.