Antalya, 17 Haziran 2017
‘‘zarar veren komşuya karşı...’’
Komşuluk haklarıyla ilgili yaşanan belirsizlikler, olumsuz olaylar ve ortaya çıkan mağduriyetlerin telafisi için yasal haklarımızın neler olduğunu değerlendiren Antalya Kaza Mağdurları, Sosyal Güvenlik ve Tüketici Hakları Derneği (KazaMağdurDer) Genel Başkanı Ali Körükçü; “komşuluk hak ve sınırlarımızı bilmeli, başvurularımızı yasal çerçevede ivedilikle yapmalıyız” dedi.
Komşuluk, belli bir yöredeki taşınmazlarda oturanlar veya o yörede işyeri olanlar ya da birbirine yakın taşınmazlardan yararlananlar arasındaki ilişkinin tanımlandığı bir kavram olarak nitelendirilir. Bu ilişkiler örf, adet, geleneklere göre ve saygı içerisinde devam etmekle birlikte yasal sorumluluk ve yükümlülüklerle de hüküm altına alınmıştır.
Komşuluk sınırları ve ilişkisi içerisinde olan, komşusunun verdiği zararlardan dolayı mağdur olanların yasal hükümler çerçevesinde başvurularını yapmaları gerekmektedir. Aksi halde hukuksuz ve gereği gibi hareket etmeyenlerin hem mağduriyetleri artarak devam edecek ve hemde kanunilik ilkesi dışında olmaları halinde fayda sağlayacak bir sonuç almaları da mümkün olmayacaktır.Komşuluk haklarımızla ilgili yasal düzenlemeler ve hükümlere baktığımızda;
Zarar veren komşu dairenin maliki değil de kiracısı ise, kiracı BK.41. madde delaletiyle doğrudan sorumlu olur. Maliki bu durumda kiracı ile birlikte (müteselsilen) BK.58. maddeye göre kusursuz sorumlu olur.
Komşusunun haksız eylem ve davranışlarından dolayı mesken yada işyerinde oluşan zararlarından mağdur olanlar, sağlıklı yaşam hakkı ihlal edilenler, can ve mal güvenliği tehdidi altında olanlar vakit geçirmeksizin silsileyle başvuruda bulunmalı ve olumlu bir sonuç alamamaları durumunda da her halukarda Sulh Hukuk Mahkemelerine dava açmaları gerekmektedir. Davanın zamanaşımı süreleri 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun haksız eylemlere ilişkin zamanaşımı süreleri uygulanmak gerekecektir ki bu süre (2) ve (10) yıldır(md.72). Mevcut yasalarımızdaki maddelerde ve Yargıtay kararlarında malik, kiracı ve apartman-site yönetimi ile koruyucu ve önleyici tedbirler almaları açısından da kamu kurum ve kuruluşları sorumluluk altındadırlar.
Ali KÖRÜKÇÜ / Gn.Bşk.